Türk Savaş Edebiyatı
Halûk Harun Duman
İstanbul: DUYAP Medya Yayıncılık, 2019, 546 sayfa+Renkli Resimli. (Araştırma).
Tarihsel kökleri binlerce yıl eskiye dayanan Türklerin, Sibirya stepleri ve Türkistan bozkırlarında başlayan yaşama serüvenleri, zaman içinde üç kıtaya yayılır. “Bozkırın Efendileri” olarak tarihe geçen Türkler için “özgürlük”, “devlet” ve “vatan” uğrunda savaşılacak değerlerin başında gelir. Türkler, tarih boyunca savaşçı bir ulus olarak yaşarlar. Bulundukları coğrafyaların güç koşulları onları doğanın yanı sıra, iç ve dış düşmanlarla mücadele içine iter. Türklerin savaşı tarih boyunca bir var olma mücadelesi olarak algıladıkları görülür. Bu nedenle savaşlardan söz etmeden Türk olgusundan ve tarihinden söz etmek mümkün değildir. Ulusların savaşlarda elde ettikleri başarıların arkasında barış dönemlerinde yaptıkları askerî hazırlıklar önemli yer tutar. Bütün hazırlıklar tamamlansa da toplumda savaşma isteği ve zafer kazanma azmi yoksa yenilgi kaçınılmazdır. İşte bu hassas noktada, işin içine savaş dışı unsurlar girer. Bunlardan biri de kitleleri harekete geçiren, maddi ve manevi açıdan moral aşılayan edebiyat ve sanat faaliyetleridir. Orhun Yazıtlarından (VIII. yy) başlayan süreçte savaşlar Türk Edebiyatı’nın vazgeçilmez temaları olarak karşımıza çıkar. Sözlü veya yazılı edebiyat ürünleri bu açıdan incelendiğinde binlerce sayfa tutacak örnek metinlerle karşılaşılır. Destanlar, şiirler, kahramanlık türküleri ve ağıtlarda işlenen savaş, edebiyatın duygu dünyasında unutulmaz zenginlikler kazanır. Bunun gibi öyküler, romanlar, tiyatro eserlerinde savaş, edebiyatın hayal evreni içinde adeta yeniden yaşatılır. Savaşa katılan ve sıcak çatışmalardan etkilenen insanların anıları ise yaşanılan zorlukları yansıtan canlı tarihlerdir. Bütün bu örnekler zengin bir Türk Savaş Edebiyatı’nın ortaya çıkmasına ve yüzlerce yıl boyunca gelişmesine sebep olur.
(Sipariş vermek için 0532 722 23 94, sisterduman@yahoo.com.tr)