Sözlü Tarih
-
Binlerce yıldır tarihe tanıklık eden taşlar, ağaçlar ve diğer maddi unsurlar bir şekilde varlıklarını sürdürmektedirler. Bilim adamları küçük bir taş parçasından; hatta taşlar üzerindeki şekillerden, yazılardan yola çıkarak insanlık tarihini aydınlatan ipuçları elde etmektedir. Buna karşı tarihi yapan ve gelişmesini sağlayan insanoğlu ölünce bütün bilgi ve birikimi bir anda kendisiyle birlikte yok olmaktadır. Bilindiği gibi tarih araştırmaları belgeye dayanan bilgilerden oluşur.
-
Ancak her dönem veya olay için belge bulmak mümkün değildir. Anılar yerine göre tarihe tanıklık eden belge değerinde önem kazanırlar. Bu açıdan anılar, tarihi olayları aydınlatmada kullanılacak “yardımcı” eserler arasında ilk sırada yer alırlar. Bunun gibi, anı kitaplarında anlatılanların tarihi bilgi ve belgelerle uyuşması, tarihçi tarafından aranılan hususlar arasında yer alır. Özellikle XIX. yy.da yaygınlaşan anı yazma faaliyeti, bu bakımdan yalnız tarihçilerin değil, bütün sosyal bilimcilerin ilgisini çeker. Sözlü olsun yazılı olsun anıları değerli kılan en temel özellik belgeyle tespit edilemeyecek olayları içermesidir. Bu nedenle tarihi araştırmaları aydınlatan, yazıldığı dönemin olayları ve insanlarına ışık tutan anıların değeri fazladır. Anılar ne kadar kişisel olursa olsun, toplumsal yönü yüksek olan anlatılardır. DUYAP MEDYA YAYINCILIK yaptığı ve yapacağı yeni yayınlarla ülkemizin sözlü tarihine ışık tutmayı bir hedef olarak belirlemiştir.